NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ سِنَانٍ
حَدَّثَنَا
أَبُو
أَحْمَدَ
الزُّبَيْرِيُّ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرَّحْمَنِ
بْنُ
سُلَيْمَانَ
بْنِ
الْغَسِيلِ
عَنْ
حَمْزَةَ
بْنِ أَبِي
أُسَيْدٍ
عَنْ أَبِيهِ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
حِينَ
اصْطَفَفْنَا
يَوْمَ
بَدْرٍ إِذَا
أَكْثَبُوكُمْ
يَعْنِي
إِذَا
غَشُوكُمْ
فَارْمُوهُمْ
بِالنَّبْلِ
وَاسْتَبْقُوا
نَبْلَكُمْ
Hamza b. Ebî Useyd'in
babası Ebû Useyd (Mâlik b. Rabîate'I-Ensâri's-Sâidi)'den; demiştir ki:
Biz Bedir (savaşı) gününde
saf tuttuğumuz zaman, Rasûlullah (s.a.v.) (şöyle) buyurdu:
"(Düşman askerleri)
Size yaklaştıkları zaman yani sizi (iyice yakından) sardıkları zaman onlara ok
atınız. (Ok menzilinin dışında kalacak kadar uzak oldukları zaman ise)
oklarınızı (atmayınız, yanınızda) muhafaza ediniz.”
İzah:
Buhârî, cihâd; Megâzî;
Ahmed b.Hanbel, III, 98.
Yüce Allah Kur'ân-ı
Keiîm'de; "Allah kendi yolunda kurşunla kaynatılmış binalar gibi saf
bağlayarak çarpışanları sever."[Saff 4] buyurarak kendi yolunda saf
bağlayarak savaşanları övmüştür. Hz. Peygamber de Allah'ın bu emrine uyarak
İslam mücâhidlerini harpteki görevlerine göre saflar halinde mevzilendirerek
Allah'ın nzasına uygun bir harp düzeni kurduğu gibi, her saf için gerekli
talimatı vermiş ve bu suretle Allah'ın yardımına kavuşup büyük zaferler
kazanmıştır.
Mevzumuzu teşkil eden
bu hadîs-i şeriften anlaşılıyor ki, Hz. Peygamber Bedir savaşında da
askerlerini saflar halinde harp düzenine soktuktan sonra, okçulara hitaben,
"Ok menzili içine girmedikçe düşmana ok atmamalarına, çünkü uzakta bulunan
düşmana atılan okların isabet etme ihtimallerinin zayıf olduğuna," dair
bir konuşma yapmış ve, "Okların hedefini bulup zaferin kazanılması için
sadece kendilerine yaklaşan ve ok menzili içine giren düşman askerlerine ok
atmaları gerektiğini" hatırlatmıştır.